Sohbet Girişi
Kategoriler
Büyük teleskopların hepsinde görüntü reflektöre benzer içbükey bir aynadan yansıyan ışından meydana gelir. Görüntü, mercekler yardımıyla büyütülür. Bu mercekler oküler (ya da göz merceği) denir. Işın teleskoba, üsteki açık yerden girer ve öbür ucundaki aynanın üzerine düşer. Burada, küçük bir ayna, ışını ya da teleskobun yanından dışarı yansıtır (Newton metodundaki gibi) ya da ana ayna içindeki bir delikten geçirir (Casscgrain metodundaki gibi). Astronomik (gök bilim) gözlemlerin çoğunda teleskop içine yerleştirilen bir fotoğraf makinesiyle aynaya düşürülen görüntünün resmi çekilir.
Küçük teleskop ve dürbünlerdeyse görüntüyü meydana getirmek için yakınsak mercek kullanılır. Fakat bunun bir kusuru merceklerin bir kaç santimetreden daha büyüklerinin yapılamamasıdır. Mercek daha büyük yapılacak olursa kendi ağırlığını çekemeyerek bükülür. Halbuki öte yandan bir ayna alt taraftan desteklenebilir. Işın onun yalnız cilalı alüminyum sıvanmış ön yüzüne çarpar. Palomar dağındaki Hale teleskobunun aynası 17 ton ağırlığında, 4,5 metre çapındadır. Bu ayna, ısı değişikliklerine dayanıklı bir camdan yapılmıştır.
Büyük çaplı teleskobun iki önemli özelliği vardır: Birincisi, üzerine daha çok ışın toplar, böylece çok zayıf ışıklı, yani çok uzaklardaki yıldızlar bile görülebilir. İkincisi, çok daha az bozukluk yapar, çünkü uzaklardaki yıldızları küçük bir teleskopla gözlerken ışının kırılmasından meydana gelen karanlık lekesi ve ışığın kendisini görmekte güçlük olabilir.
Teleskoplarda mercek yerine ayna kullanılmasının diğer bir faydası da, ışının emilip kaybolması ve görüntünün kenarlarındaki renk lekelerinin meydana gelmemesidir.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 358 defa
Kategori: Bilim ve Teknoloji
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2014
Kategoriler