Bizans İmparatorluğu

Bizans döneminden kalma surlar

Bizans döneminden kalma surlar

Roma İmparatorluğu‘nun doğu kesiminde, İ.S. 330-395 yılları arasında kurulan ve İstanbul‘un 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethiyle ortadan kalkan imparatorluk  (Doğu Roma İmparatorluğu’ da denir).  İ.S. III. yy.’da Roma İmparatorluğu,  içte ve dışta,  iç savaşların ve büyük göçlerin  yol açacağı en büyük bunalımlarından birini yaşamak üzereydi.   Bununla birlikte,  III. yy’ın sonunda   ve IV. yy.’ın başında, İmparatorlar  sülalesi döneminde ve Diocletianus’un (284-305)  reformları sayesinde,  imparatorlukta  denge,  belirli bir ölçüde yeniden sağlandı.  İktidarın dört imparator arasında bölünmesine  dayanan yönetim  yönetim sisteminin doğmasıyla,  imparatorluktaki bölünmeler  yasal olarak kurumlaştı.  Ama, 306 yılında   bu yönetim biçiminin yozlaşmasıyla,  her biri kendi açısından  Roma’nın yazgısını elinde tuttuğunu söyleyen imparatorlar,  birbirlerine düştüler.  Bu çekişmenin yol açtığı  iç savaş süresince,  Constantius’un  oğlu Constantinus,  önce Doğu İmparatorluğu’nu  sonra da bütün imparatorluğu  ele geçirdi.  Roma’nın  başkentini  Doğu’ya   kaydırmaya karar vererek, o dönemden bin yıldan uzun süre önce Megara  kralı Byzas  tarafından kurulmuş  olan Bizans kentini başkent olarak seçip, Konstantinopolis adını verdi. 326’da  başlayan  bayındırlık işleri  330’da sona erdi  ve 11 Mayıs  330’da Bizans,  törenlerle  Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edildi.

Gerçek anlamda, Roma İmparatorluğu’nun  kesin olarak ikiye ayrılmasıyla (395) kurulan Bizans İmparatorluğu’nun tarihi üç büyük döneme ayrılabilir.  İustinianos  gibi en güçlü imparatorların  birbirini izlediği  birinci dönem; yüzyıldan uzun süren (730-843)  ikonalar iç savaşının  patlak verdiği, imparatorluğun  Batı’dan giderek kopmasına yol açan Arap ve Bulgar  tehditlerinin  ortaya çıktığı ikinci dönem;  Haçlı seferleriyle  Batı’nın Bizans İmparatorluğu içine  sızmasıyla  başlayan  ve 1453’te  Türklerin  İstanbul’u almalarıyla sona eren üçüncü dönem.

Constantinus’tan İustinianos’a

Constantinus’un  ölümünden hemen sonra, Bizans tahtının varisleri arasında çatışma başladı.  Sonunda, imparator ailesinin en yakın üyelerini ortadan kaldıran   Constantius II (337-361),  kendini imparator ilan etti.  Canlarını bağışladığı iki kuzenini bir manastıra kapatdıysa da, bir süre sonra  dış tehlikelerin artmasıyla,  birini Alamanlarla savaşmaya gönderdi. Ne var ki,  bu kuzen, savaşı başarıyla  sonuçlandırdıktan sonra lejyonlar tarafından augustus ilan edildi  ve üstüne yürüyen Constantius’un hummadan ölmesiyle (361), Julianus  adıyla tahta çıktı,  363’e kadar süren  egemenliği boyunca  Roma tanrılarını savundu (bu yüzden Hırıstiyanlar tarafından “Apostata”  yani “dönme” lakabı takılmıştır.

Bizans İmparatorluğu‘nun tarihi, sürekli taht kavgalarıyla geçti.  Üstelik bir çoğu çok genç  olan  hükümdarlar,  imparatorluk ailesindeki  kadınların,  imparatorluğun  siyasetini  yönetmelerine göz yumdular. Hatta  imparator   Theodosius  II’nin  kızkardeşi Pulkheria, ağabeyi  üstündeki etkisi  sayesinde  414-416  arasında  naiplik yaparak yönetimi ele geçirdi.

Bizans’ta tahta çıkan kişi,  bunu üç siyasal gücün birleşmesine borçluydu. Genellikle kalıtım yoluyla edindiği soyluluk; ordu; kilise. Devlet bütçesinin önemli bölümünü kullanan,  imparatorluğun  savunmasını elinde tutan  ve sayıları  günden güne artan  paralı askerler ordusu,  Doğu’dan ve Avrupa’dan  gelen  istilacıların  sık sık tehdit ettiği tahta,  kendi temsilcilerini  getirmeye çalıştı.  Büyük  Theodosius’tan (379-395)  başlayarak  öbür dinlere karşı  hoşgörüsüzce  davranan kilise, pagan  kültürüne  büyük bir  darbe indirdi  ve  olimpiyat oyunlarını yasakladığı  394 yılından  sonra  devlet yönetimine  günden güne daha çok karıştı;  hatta bazen yönetimi  bütünüyle  ele geçirdi. IV. yy.  sonunda Bizans,   Doğu’ya  dönük bir hıristiyan imparatorluğu  haline geldi  ve   395’ten başlayarak eski Roma İmparatorluğu’nun  batıdaki bölgeleriyle (İtalya, Afrika, Fransa,  İspanya, İngiltere)  bağlantılarını kopardı. O tarihten sonra,  Batı Roma İmparatorluğu büyük bölümü German  ırkından olan  halkların akınlarına boyun eğerken, Doğu İmparatorluğu, kendi  tarihini oluşturmaya başladı.

Yazar: kaRnaK

Görüntüleme: 326 defa

Kategori: Osmanlı Tarihi

Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2014

Cevap bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.