Boğa Güreşi

Boğa Ve Matador

İnsanın, ustalığıyla ve becerisiyle,  özel olarak yetiştirilmiş  bir boğayı yenilgiye uğratmaya çalıştığı gösteridir.

Günümüzde İspanya’da, Portekiz’de,  Meksika’da, Orta Amerika’da  ve Fransa’nın  güneyinde yaygın olan boğa güreşi (özellikle İspanya’da gerçek bir ulusal şenlik niteliği taşır),  güreşi izleyenlerin  oturduğu amfiteatr biçiminde  bir bölümle çevrili, arena adı verilen bir alanda yapılır.

Tarihçesi:

Eskiçağ’da Giritliler, çeşitli törenlerde boğalarla karşılaşırlardı. Tesalya’da, tourocatapsia  adı verilen bir tür boğa güreşinde, boğa atla kovalanır, sonra boynuzlarından yakalanarak yere yıkılırdı. XVIII.  yy’a kadar Potekiz ve İspanya’da boğayla döğüş hep at sırtında yapılırdı.  Bu dövüşlerin yıldızı, ata binen kişiydi (caballero  en plaza  ya da  rejoneador).  Ama zamanla, at sırtında dövüşün  yerini yerde  dövüş  aldı  ve  Pedro Romero, joaquin Rodriguez (Costillares), Jose Delgado (Pepe-Hillo),  ustalık  ve cesaretiyle bu yeni biçimin  öncüleri oldular.  1830’da  Fernando VII’nin  Sevilla’da  bir boğa güreşi okulu  açıp,   başına Pedro Romero’yu  getirmesiyle,   boğa güreşi  günümüzdeki biçimini aldı; 1852’de Madrid’de  çıkarılan bir yönetmelikle, boğa güreşçilerinin  hareketleri ve yaptıkları oyunlar,  resmi denetim altına alındı.