Burçlar

Ptlomaios ile birlikte Mısırlılar, Romalılar, Yunanlılar, astronomi alanında bir yanlış kanaate saplanıp kalmışlardı.Artık “Dünya dönüyor mu, dönmüyor mu*” sorusunu sormuyor, Ptolemaios gibi, Platon gibi, Dünyanın dönmediğine inanıyorlardı. Fakat gök yüzündeki muazzam pırıltılar, yıldız kümeleri ve bunların görünüp kaybolmaları, hareketleri, astronomların gözlerini kamaştırmaya devam etti. Hem doğulu hem batılı astronomlar, her yıl içinde Güneşin içinden geçtiği varsayılan Zodyak‘ın yani burç kuşağının üstünde 12 takımyıldızını tespit ettiler ve adlandırdılar. Ayrıca, burç dedikleri bu takımyıldızlarını bazı şekillerle insan veya hayvan resimleri ile belirttiler. Zamanla burçların sayısı çoğaldı. Gündönümleri tam olarak tespit edildi. Güneş’in yıl boyunca sırası ile üzerinden geçtiği, burçlara ilk çağlarda verilen isimler bugün de halen kullanılmaktadır. Astronomlar burçlara göre takvimler hazırladılar. Fakat bu takvimler Dünya’nın dönüşüne, ve güneşin etrafında dönüşü esasına dayanmıyordu. Dünyanın güneş etrafında dönüşü esasına dayanan ilk takvimi de Türkler yaptı