Sohbet Girişi
Kategoriler
Bilinen 9 gezegenden biri olan Dünya, Güneşe 149.600.000 kilometre uzaklıktadır. Bu uzaklık ışık hızı ile 8 dakika 15 saniyedir. Güneş’e kendisinden daha yakın olan Merkür ve Venüs‘ten daha soğuk, daha uzakta bulunan diğer gezegenlerin hepsinden daha sıcaktır. Güneşe böyle bir mesafe de bulunması, Dünya da yaşayan canlılar için bir lütuftur. Çünkü Merkür ve Venüs kadar yakın olsaydı yüzeyindeki ısı yüzlerce dereceye ulaşacak, kaynayacak, kavrulacaktı. Neptün veya Plüton kadar uzak olsa idi, bu defa da ısı sıfırın altında 200-250 derecelere düşecekti ve donacaktı. Bulunduğu yer, daha doğrusu bulunduğu yerden dolayı ortalama ısısı, Dünya canlılarının ve bitkilerinin üremesine, oluşmasına en elverişli ısıdır. Fakat Dünya’da hayat olması için, gezegenimizdeki ısının ortalama 20 derece olması tek başına yeterli bir sebep değildi. Bununla birlikte dönüş hızı, eğiklik derecesi,yerin katmanları da rol oynamaktadır. Yani ısıdan başka hava, su, toprak gibi etkenlerinde yardımıyla bugünkü özelliklerini kazanması gerekiyordu.
4 milyar 600 milyon yıl önce bir ateş topu olan dünyamız zamanla birlikte bugünkü ısısına ulaşmıştır. Bu süre, yüz milyonlarca yıllık bir zamanı almıştır. Bu zaman içinde dünyanın bileşimindeki ağır maddeler, merkeze doğru çöktü ve dünyanın çekirdeğini meydana getirdi. Üst kısımdaki maddeler soğurken, çeşitli gazlar havaya uçtu ama, yer çekiminden kurtulamadıkları için kopup gitmediler. hidrojen ve oksijenden meydana gelen su molekülleri, yüzmilyonlarca yıl havada kaldı. yer kabuğu iyice soğuyunca da yağmur halinde dünyaya düşmeye başladılar. Yağan yağmurlar buharlaştı, bulut oldu ve tekrar yağdı. O kadar çok yağdı ki Dünya yüzeyinin %71’i suyla kaplandı. Havaya uçan gazlar da atmosferi oluşturdu. Fakat, başlangıçta havaya uçan gazlar arasında oksijen yok denecek kadar azdı. Bu yüzden atmosfer teneffüs edilebilir nitelikte değildi. Böyle bir ortamda hayat (Yürüyen canlıların bugün bildiğimiz hayatı) olamazdı. Hayatı sağlayan olay, atmosferin sonradan oksijen kazanmasıdır. Yeryüzü soğuyunca basınç yüzünden sıvılaşan sular karalara yayılınca, bitki mikro-organizmaları, ağaçlar meydana geldi. Başlangıçta bunların oksijene ihtiyacı yoktu. Fakat bitkilerin yaradılışında klorofil denilen bir madde vardı ki, bu madde bitkilerin karbon alıp oksijen vermelerine neden oluyordu. Yeryüzünde ve atmosferde oksijen, milyonlarca yıl süren bir dönemde böyle meydana geldi. Oksijen üreten klorofilli bitki organizmaları olmasaydı atmosfer teneffüs edilebilir nitelikte olmazdı.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 265 defa
Kategori: Bilim ve Teknoloji
Yayınlanma Tarihi: 02 Mayıs 2014
Kategoriler