Sohbet Girişi
Kategoriler
Polonyalı piyanocu ve besteci (Zelazowa-wola, Varşova yakınları, 1810-Paris, 1849).
Önce kont Skarbek’in yanında, daha sonra da Varşova lisesinde Fransızca öğretmenliği yapan Lorraine’li Nicolas Chopin’in oğlu Freyderic Chopin, üç kız kardeşiyle mutlu bir çocukluk dönemi geçirdi. çok gen yaşta beste yapmaya ve ilk konserlerini vermeye başladı. 8 yaşında bir Polonaise yazıp yayımladı. Armoni ve kontrapunto çalışarak Bach’ın yapıtlarını ayrıntılarıyla inceledi. 1828’de bir Avrupa turnesine çıkarak, Berlin, Viyana ve Dresden’de konserler verdikten sonra Paris’e yerleşti (gençlik dönemi yapıtlarında da görülen ulusalcı tutumu, Varşova’nın Ruslar tarafından alındı8ğının ilan edilmesinden sonra daha da güçlendi: Özellikle, Liszt’in “devrimci” diye nitelediği ünlü opus 10,do minör etud’de). Paris’te dönemin gözde salonlarına girip çıkan Chopin, liszt ve Delacroix gibi bir çok sanatçıyla tanışıp dostluk kurdu (geçimini konserler ve piyano dersleri vererek sağlıyordu). 1835’te çıktığı Almanya turnesi sırasında, ailesini ziyaret etme fırsatı buldu. Paris’e dönünce George Sand ile ilişki kurdu ve baladlarının, etüdlerinin, polonezlerinin, bersözlerinin, sonatlarının büyük bir bölümünü Nohant’da sevgilisinin evinde kaldığı sürede besteledi. Vereme yakalanmış olduğundan, sağlığına iyi geleceği umuduyla 1838 kışını George Sand’la Balear adalarında geçirdi. Daha sonra yaşamını Paris ve Nohant’da devam ettirdi; yapıtlarının çoğunu bestelediği Nohant’da George Sand ile ilişkileri günden güne bozulunca, sevgilisiyle ilişkisini keserek Nohant’dan ayrıldı. Konser vermek için igttiği İngiltere’de hastalığı iyiden iyiye arttı ve bitkin bir şekilde Paris’e dönerek, 17.ekim.1849’da öldü.
Bir piyano ustası olan Chopin, kusursuz virtioz tipinin örneği sayılır; ama bu ustalığa, tekniği yüceltmek çabasıyla değil, müziğinin anlatımı klavyenin tüm olanaklarından yararlanmayı gerektirdiği için ulaşmıştır. Bestelerinde süslenmiş olan ezgi, çoğunlukla danstan esinlenen ritimler, çok serbest ritim karışımları; ince bir armoni anlayışı, yoğun bir biçimde bir biri içinde erir ve tını ile anlatımın niteliklerine, hayranlık verici bir açıklık kazandırır. Lirizmi gereği romantik bir müzikçi olan Chopin, yalınlık kaygısı ve müziğini başka bir sanatla, özelliklede edebiyatla kaynaştırmak istememesi (Schumann’ın tersine) nedeniyle de klasik bir müzikçi sayılır. Usta olarak iki besteciyi, Bach ve Mozart’ı kabul ettiğini söylemiş olan sanatçının besteleri, son derece güçlüdür.
Bir kaç oda müziği (Rossini’nin bir teması üstüne flüt için çeşitlemeler, viyolonsel ve piyano için bir sonat) dışında daha çok piyano için (orkestra eşliğinde özellikle de solo olarak) beste yapan Chopin’in yapıtları arasında iki konçerto, büyük polonezi La ci darem lamano (Mozart’ın Don Juan’ından) üstüne çeşitlemeler sayılabilir. Solo piyan için bestelediği yapıtlar çok sayıdadır ve bestecilik yaşamında büyük diziler oluştururlar: Klasik biçimde 3 sonat; beşliler çevriminin tonal dizisine göre (do major, la minör, vb,) düzenlenmiş opus 28’ün 24’in Preledü; tekniğini iyice yoğunlaştıran 27 etüd; 14 polonez; 51 mazurka, valsler; rondolar; scherzolar; noktrünler; baladlar; imromptuler (romantiklere özgü yeni biçimler); ayrıca fantaisie- imromptu ya da opus 60 barcarolle (son ve en güzel piyano yapıtı) gibi, dizilerden bağımsız besteleri vardır.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 285 defa
Kategori: Biyografiler, Genel
Yayınlanma Tarihi: 22 Ekim 2013
Kategoriler