İskenderiye’nin fethi

 Amr Bin  As, Mısır’ı fethettikten sonra, orada bir müddet kaldı.  Halife Hz. Ömer’e  bir mektup yazarak İskenderiye üzerine yürümek için izin istedi. Hz. Ömer’de izni verdi.  Hz. Amr, yerine  Hürace Bin  Huzafe’yi bırakıp Hicri 21’de yola çıktı. İskenderiye yakınlarındaki  Rumlarla Kıptiler (Mısır Yerlileri) Hz. Amr’la  savaşmak üzere toplanmış, “Ondan  önce  biz onun üzerine yürüyelim” demişlerdi. Ne var ki,  bozguna uğramaktan kurtulamadılar.

Hz. Amr, daha sonra İskenderiye’ye  vardı. Halkı savaşa hazır halde buldu. Mukavkıs’ın (Mısır Hükümdarı) geçici barış teklifini kabul etmedi.  Bunun üzerine Mukavkıs  askerlerine  silahlarını kuşandırıp  gövde gösterisinde bulunmak istedi.  Hz. Amr,  hükümdara bir elçi gönderip şöyle dedi.  “Senin ne yaptığını gördük, Biz  yendiklerimizi  sayımızın çokluğuyla yenmedik. Biz  hükümdarınız Heraklius’la da karşılaştık. Onun  akıbetinin ne olduğunu biliyorsun.”

Mukavkıs  yanındakilere,  “Bunlar doğru söylüyorlar”  dedi. “Hükümdarımızı  yurdundan çıkarttılar. Onu Kostantiniye’ye kadar uzaklaştırdılar. Biz bunlara  boyun eğmeyiz.”

Beraberindekiler  savaşta ısrar edince, savaş başladı. Nihayet İskenderiye üç aylık bir kuşatmadan sonra  fethedildi. Hz. Amr, malları  ganimet altına aldı,  fakat  şehir ahalisine  dokunmadı, onları esir bile etmedi, himaye altına aldı. Bir mektupla da  durumu Hz. Ömer’e  bildirdi.